Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak önceliğin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye indirmek olduğunu vurguladı. Şimşek, bu hedefe ulaşırken gelir dağılımındaki bozulmanın da önüne geçmeyi amaçladıklarını belirtti.

Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Önceliğimiz enflasyonu tek haneye indirmek”
Şimşek, hükümetin temel hedefinin kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme modeli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği cari açığın önümüzdeki dönemde gündem olmaktan çıkacağını söyleyen Şimşek, 2026–2028 döneminde hem enflasyonun tek haneye ineceğini hem de ekonomik istikrarın güçleneceğini dile getirdi.

Enflasyon neden hâlâ yüksek?
Son açıklanan yüzde 31’lik yıllık enflasyon verisini değerlendiren Şimşek, bu yüksek seviyede kira, eğitim ve genel hizmet enflasyonunun belirleyici olduğunu söyledi. Buna rağmen düşüş trendinin devam edeceğini belirtti.

ÖTV artışlarında yeni model gündemde
ÖTV artışlarında yeni model gündemde
İçeriği Görüntüle

Kamu maliyesinde reform dönemi
Bakan Şimşek, kamu maliyesinde kapsamlı bir reform sürecine girildiğini, kamu ihale reformuna ilişkin taslağın hazırlandığını ve meclise iletildiğini açıkladı. Maliye politikalarının daha şeffaf ve hesap verebilir hale getirileceğini de ekledi.

Düşük gelirli ailelere pilot destek programı
2025’ten itibaren belli gelir seviyesinin altındaki haneler için pilot bir destek uygulamasının başlatılacağını duyuran Şimşek, sosyal politikaların güçlendirileceğini ifade etti.

Rezervlerde tarihi artış
TCMB rezervlerine de değinen Şimşek, net rezervlerde 189 milyar dolarlık artış sağlandığını ve Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkış sürecinin büyük ölçüde tamamlandığını söyledi. KKM kapsamında kalan 400 milyon dolar için ise vadenin beklendiğini belirtti.

Kişi başı gelirde üst sıralara çıkış
Türkiye’nin ekonomik büyümesine dikkat çeken Şimşek, milli gelirin 20 yılda 238 milyar dolardan yaklaşık 1,6 trilyon dolara yükseldiğini hatırlattı. Cari kurla kişi başı milli gelirde dünya sıralamasında 16. basamakta yer aldıklarını, satınalma gücü paritesine göre ise Türkiye’nin 11. sıraya yükseldiğini ifade etti.